Hâtem-i Tâî Medresesi
- Ahev

- 5 Eki
- 2 dakikada okunur

Müftü Ahmet Hulusi Efendi Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfı
İman ve Kur’an hizmetinin sönmeyen bir kandili olarak Karşıyaka Mahallesi’nde parlayan *Hâtem-i Tâî Medresesi*,
adını İnsanlık tarihinin meşhur cömertlerinden Hâtem-i Tâî’den alır.
O zat, misafire ikramda, kardeşine hizmette, elindekini paylaşmakta öyle bir kerem timsaliydi ki, adı asırlarca *sehâvet* (cömertlik) kelimesiyle anılmıştır.

Bu medrese de, o manevî mirası yaşatır;
kapılarını açtığı her gönüle, *ilimden, muhabbetten ve Kur’an hakikatlerinden* bir pay uzatır.
Zira cömertlik yalnız mal ile değil, *nurla, bilgiyle, hizmetle* de olur.
İşte Hâtem-i Tâî Medresesi, bu zamanda nur cömertliği”nin bir menzilidir

İman Derslerinin Nefesi
Bu medrese, her hafta nurlu halkalarla dolup taşar.
*Perşembe geceleri*, mahalle sakinleriyle beraber Risale-i Nur’dan Kur’an hakikatleri mütalaa edilir.
Kelâm-ı İlâhî’nin nuruyla zihinler tenvir edilir, kalpler tasfiye olur.
Her cümle bir tesbih, her hakikat bir tefekkürüre dönüşür.

Salı günleri, evlerde yapılan mütevazı derslerle bu nur halkası genişler;
her hane birer küçük medreseye, her gönül birer kandile dönüşür.

Pazartesi akşamları ise yakın belde *Serinhisar*’da hizmet halkaları devam eder.
Böylece bu mekân, yalnız mahallesine değil, civar beldelere de *imanın saadet nefesini* taşır.

Bediüzzaman Hazretleri’nin “Bu zamanda en büyük bir ihsan, bir vazife, imanını kurtarmaktır, başkaların imanına kuvvet verecek bir surette çalışmaktır” beyanı,
bu medresede bir düstur, bir hedef, bir hayat tarzı olmuştur.
Burada dersler, kuru bir ilim değil;
*kalpten kalbe akan bir nur, ruhlara işleyen bir tesir* taşır

Kapısına gelen her kim olursa olsun,
burada “ehli muhabbet”, “ehli hizmet” bir cemaat bulur.
Kardeşlik, ihlas, sadakat ve uhuvvet, bu mekânın manevi direkleridir.
Bir yanda Risale-i Nur’un derin bahisleri, diğer yanda samimi bir tebessüm,
insana hem ilim hem huzur verir.

Hâtem-i Tâî Medresesi,
*“imanın bir zerresi, bütün dünyadan daha kıymetlidir”* hakikatine hizmet eden,
zamanın fitneleri içinde parlayan küçük bir nur kandilidir.
Burada,
dilinde Kur’an, elinde Risale, kalbinde muhabbet olan kardeşler,
cömertçe nur dağıtırlar.
Tıpkı ismine ilham veren Hâtem-i-Tâî gibi,
ellerinde olanı saklamaz, paylaşırlar —
ama onların paylaştığı şey *ekmek değil, iman nurudur*.



Yorumlar